Merhaba sevgili ailem. Muhteşem bir Datça tatilinin ardından şimdi yine Ankara’dayız. Kürkçü dükkanına döndük misali. ☺ Bayram tatilini fırsat bilip Datça’ya gitmeye karar vermiştik. Aslında şöyle ki; eşim de bende bayramların bayram gibi aile büyüklerini ziyaretle geçmesini sevenlerden olsak da eşimin iş yoğunluğu nedeniyle izinler kapatılınca bizde mecburen bu kısa tatili böyle değerlendirmek zorunda kaldık. Neyse ki, hem gittiğimiz otelden hemde Datça’dan çok memnun bir şekilde ayrılınca güzel anılar kaldı bize.♥ O zaman hadi tatilimize dair detayları incelemeye başlayalım…
Aslında gerçekten harika bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemin güzelliklerine bakmaya doyamıyorum… Muğla da bu anlamda bizim için aşık olunası şehirlerden bir tanesi. Bizde Sezer’le ilçelerini sırasıyla gezmeye karar verdik. ☺Alanya, Marmaris, Bodrum derken şimdi de Datça‘yı keşfettik. Bir sonraki durağımız Fethiye olsun istiyoruz.♥ Şu doğanın güzelliklerinde huzur bulmamak elde değil.
Öncelikle odamızın manzarasından başlamak istiyorum. Ankara’lı olup malum denize hasret olduğumuz için odamızı deniz manzaralı istedik. Bu keyfi de en çok Sezer çıkardı. Benim muhakkak her defasında odada bir işim olduğu (makyajıydı, hazırlanmasıydı vs.) için kendisi bol bol balkonda manzaraya karşı oturup içeceklerini yudumladı.☺ Merak edenler için kaldığımız otel Adaburnu Gölmar , hadi devam edelim…
Oteli seçerken aradığımız ilk özelliklerden biri denize sıfır olmasıydı. Tabii ki havuzunun yanısıra aquaparkı da olmalıydı.☺ Olumlu yorumlar ise oteli seçmemizde bize rehber olan en iyi klavuzumuzdu. Neyse ki tam da hayal ettiğimiz gibi bir otelle karşılaşıp, hayalimizdeki gibi bir tatil geçirdik. Otele vardığımızda samimi bir şekilde karşılandık. Odamız zaten tertemizdi. Biz otele herşey dahil olarak gittik ve sabah-öğle-akşam olmak üzere tüm gün yemek, aralarda meyve, tatlı, pasta, sınırsız içecek, otelin hamamı, saunası vs de olmak üzere hepsi içindeydi. Deniz o kadar temizdi ki içine bakınca herşeyi net bir şekilde görüyorduk. ☺ Otel Datça merkezine 20 km uzaklıkta Emecik mevkinde biryerde olduğu için o kadar sakindi ki, tam kafa dinlemelik huzur doluydu…
Datça’da Gezilecek Yerler
Datça Merkez
Öncelikle Datça Merkezi gezmeniz olacaktır tabii ki. Biz akşamları gidip gezdik çoğunlukla. Sahil kenarlarında stand açan takıcılardan halhal, bileklik tarzı takılar alıp bol bol alışveriş yaptım.
Eski Datça
Datça’nın eski yerleşim yeri. Dar sokakları ve minik tarihi dükkanlarda satılan doğal ürünler, takılar butik tarzı dükkanlar şehri güzelleştirmiş. Aynı zamanda şehrin hemen hemen her adımında birçok kedi, köpeğe rastlıyorsunuz. Datça resmen hayvansever bir şehir. Restaurantların duvarlarına dahi Eski Datça’da yaşayan hayvanların fotoğraflarını yapıştırmışlardı. Can Yücel’in evi de burada. Fakat müze değil. Gezemiyorsunuz yani. 🙂
Knidos Antik Kenti
Datça’ya gelince sakın ha Knidos Tarihi Antik Kentini ziyaret etmeyi unutmayın. Yaz aylarında gidecekseniz eğer ayağınızda muhakkak spor ayakkabı olsun. Güneşin sıcağıyla kavrulan toprak ayacıkları yakıyor çünkü.☺Bu arada yollarını unutmamak lazım. O kadar dar ve virajlı ki…Giderken yüreğim ağzımdaydı. İki arabanın yan yana geçmesi imkansız. Biri durup, diğerine yol veriyor. Büyük heyecan yaşadım.! Surlara çıkınca denizin derin, uçsuz, bucaksız güzelliği gönlümüzü ferahlattı. Ah şimdiden çok özledim oraları…
Datça Vineyard
Şaraplara merakınız varsa yada gelmişken orayı da göreyim diyorsanız üzüm bağları, şarap üretimhanesi ve tadımevinden oluşan bu muazzam mekanı ziyaret etmeden geçmeyin. Datça’nın küçük bir tepesinde kurulan bu şaraphane gezilip, görülmeye değer bir yer.
Yel Değirmenleri
Biz gittik ama kapalı olduğu için gezemedik. Siz yinede şansınızı denemek isterseniz gidebilirsiniz.
Datça harika bir şehirsin. Birgün mutlaka yeniden geleceğim sana…♥
Bir sonraki yazımı heyecanla yazmak için şimdilik küçük bir mola…☺
Hoşçakalın.♥
